Hepimizin bildiği gibi sokakta,
pazarda, markette vatandaşlarımız bir malın fiyatı arttığı zaman gene enflasyon
arttı şeklinde yorumlarlar. Hatta yüksek eğitim almış vatandaşlar bile bir
malın fiyatındaki ani artışı enflasyonda meydana gelen bir haretlenme diye aralarında konuşurlar. Öncelikle enflasyonun doğru tanımı fiyatlar seviyesindeki artıştır. Peki, vatandaşa göre bir malın fiyatı artıyor fakat enflasyon değişmiyor. Hatta bir
çok ürünün fiyatı artıyor enflasyon gene değişmiyor. Bir malın fiyatının bir
kez artması o malın enflasyon olarak algılanamaz. Enflasyon artışında bir malda
fiyatın sürekli artıyor olması lazımdır. Örnek olarak ekmek fiyatlarında bir
seferlik bir fiyat sıçraması yaşanabilir ve ekonomide bir seferlik bir fiyat
artışı olabilir. Sonra ekonomide fiyatlar bu çıktığı düzeyde kalıp herhangi bir
değişme olmuyorsa, ekonomi yeni duruma uyum sağlamıştır. Yani ekmek fiyatları
ekonomiyi etkilememektedir. Ekmekte yaşanan bu fiyat artışı enflasyon sayılmaz.
Temel olarak enflasyona 2 şekilde bakarız: Üretici fiyatları Endeksi ve
Tüketici fiyatları endeksi. Enflasyonu belirlemek için TÜİK araştırmalar yapar.
Bu araştırmalarında ilk olarak satış fiyatları üreticilerden toplanan bilgiye dayanan araştırmadır. Diğeri ise malların tüketiciye fiyatları esas alınıp
(TÜFE) yapılan araştırmadır. Genel olarak vatandaş TÜFE’ye odaklanır. Çünkü
satıcılar bir fiyatta artışla karşılaşıyorlarsa bu vatandaşa daha sonraki
aylarda yansıtılır. ÜFE endeksi TÜFE’yi tahmin etmede kullanılan önemli bir
endekstir. Söylediğimiz gibi TÜİK enflasyonu ölçmek için araştırmalar yapar. Bu
araştırma yöntemi ise anket şeklinde hane halkı dolaşılır ne tüketip me harcama
yaptıkları sorulur. Ortaya çıkan sonuca göre ise TÜİK bir sepet oluşturur. Bu
sepetin içinde yiyecek içecek gibi mallar saptanıyor. Anketten çıkan en çok
kullanılan mallar bütçe ağırlıklarına göre sıralanıyor. Önemli bir noktaya
değinmek istiyorum, endeksin başlangıç değeri 100’dür. Eğer bu endeks 140
olursa bir yılda ekonomide yüzde 40 enflasyon yaşanmış diye yorumlanır. Ekmek
örneğini tekrar ele almak istiyorum ekmeğin fiyatı artmış ancak ekmeye paralel
şekilde benzeyen başka bir malın fiyatı düşmüş. Ancak ikiside aynı fiyatta
artış ve azalış yaşamışsa TÜFE’de bir artış olmamıştır. Enflasyonu kısa ve öz
olarak anlatmaya çalıştım. Umarım anlaşılmıştır. Türkiye’de yaşanan son enflasyon
durumu hakkında bilgi vermek istiyorum. Üçüncü çeyrekte enflasyon oranı
beklenenin üzerinde gelerek yüzde 7.9 oranında açıklandı. Bu artışa en büyük
neden ise Türk lirasının diğer para birimleri karşısından değer kaybetmesinden
kaynaklandı. TL’nin değer kaybetmesi işlenmiş gıda fiyatlarının artmasına neden
oldu ve buda enflasyonu arttırdı. Son olarak merkez bankası politikalarını
yaparken enflasyona çözüm bulmaya çalışır. TCMM hedefi ise 2014 yılında
enflasyonu yüzde 5’e düşürmek ve bunun için sıkı ekonomi politikaları uyguluyorlar.
Önemli bir noktaya değinmek istiyorum Merkez bankası bazı malların fiyat
istikrarını düzenlemede müdahalede bulunamaz, buna petrol örneği verebiliriz.
Bu yüzden Merkez bankası ayrı endeksler oluşturur. Bu oluşturduğu endekslerde
kendi para politikalarının çalışıp çalışmadığını analiz eder. Bu endeksler
genelde petrol gibi merkez bankasının müdahale edemediği mallardan arındırılmış
olur. Son olarak söylemek istediğim Enflasyon artışında yada artış beklentilerinde,
USDTL vadelide yada spotta sell pozisyona girilip. USDTL paritesinin geri
çekilmelerinden avantajlar sağlanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder